hep
Farsça heb
1. zarf Hiçbiri dışta tutulmamak veya eksik olmamak üzere, bütün, tüm olarak.
2. zarf Sürekli olarak, her zaman, daima:
"Hep böyle canına yandığımın, hep geç kalırım, hep treni kaçırırım." - Nazım Hikmet
Farsça heb
1. zarf Hiçbiri dışta tutulmamak veya eksik olmamak üzere, bütün, tüm olarak.
2. zarf Sürekli olarak, her zaman, daima:
"Hep böyle canına yandığımın, hep geç kalırım, hep treni kaçırırım." - Nazım Hikmet