hassas
Arapça ?ass?s
1. sıfat Duyum ve duyguları algılayan:
"Halıda kaybolan ayak seslerini evvela Peregrini'nin hassas kulakları sezdi." - Halide Edip Adıvar
2. sıfat Duyarlı:
"İri yarı bir adam olmakla beraber pek hassastı." - Aka Gündüz
3. sıfat Çabuk etkilenen:
"Düşmanın en hassas ve mühim noktası orası idi." - Atatürk
4. sıfat En küçük değerleri, incelikleri dahi algılayabilen:
Bu laboratuvarda hassas ölçümler yapılıyor.
5. sıfat Yapımı ve bakımı özen isteyen, aksamadan çok doğru çalışan, kesin ölçüler gerektiren işlerde kullanılan (alet):
Hassas terazi.
Arapça ?ass?s
1. sıfat Duyum ve duyguları algılayan:
"Halıda kaybolan ayak seslerini evvela Peregrini'nin hassas kulakları sezdi." - Halide Edip Adıvar
2. sıfat Duyarlı:
"İri yarı bir adam olmakla beraber pek hassastı." - Aka Gündüz
3. sıfat Çabuk etkilenen:
"Düşmanın en hassas ve mühim noktası orası idi." - Atatürk
4. sıfat En küçük değerleri, incelikleri dahi algılayabilen:
Bu laboratuvarda hassas ölçümler yapılıyor.
5. sıfat Yapımı ve bakımı özen isteyen, aksamadan çok doğru çalışan, kesin ölçüler gerektiren işlerde kullanılan (alet):
Hassas terazi.