- Katılım
- 19 Mart 2019
- Mesajlar
- 8,750
- Tepkime puanı
- 45
- Konum
- Diyarbakır
- Cinsiyet
-
- Bay
- Takım
- Galatasaray
Meşhûr hocaefendilerden bir büyüğümüz anlatmışdı. Bu hocaefendi vaktiyle müteşerri' bektâşîlerden biriyle tanışmış. Herkes bektâşîleri abdestsiz-namazsız bilir ama nâdir de olsa içlerinden abdestli-namazlı olanları da vardır. Bu zât da o nâdir bektâşîlerden olup, hem âbid hem zâhîd hem de âşık bir zât imiş. Sohbet esnâsında mevzû müslümânların hâl-i pür-melâline gelmiş. O bektâşî babası demiş ki :
Dîn, muhabbetle ibâdetden ibâretdir. Sizinkiler ibâdet dediler muhabbeti terkettiler, bizimkiler de muhabbet dediler ibâdeti terk ettiler, işte onun için bu hâle geldik.
Bektâşî babasının sizinkiler dediği, dînin zâhiri ile meşgûl olan hocalar, âlimler, bizimkiler dediği de namazsız-abdestsiz bektâşîler ya da diğer birçok tarîkatın içinde yuvalanan bektâşî meşreblilerdir. Baba erenlerin 40 yıl önceki bu tesbîti hem çok yerinde hem de hâlâ geçerliliğini koruyor. şöyle ki :
Ehl-i şerî'at diye bilinen zümre, o gün de bugün de, şerî'atın sırf zâhirini alıp, bunu halka kuru kuruya anlatıyorlar. İçinde muhabbet olmadığı için de bu şekilde sunulan şerî'at herkese tatsız-tuzsuz hattâ acı geliyor. İbâdetler angarya gibi yapılıyor, yapılan ibâdetlerden bir feyz alınmıyor, manevî bir ilerleme sağlanmıyor.
Ehl-i tarîkat denilen zümrenin içinde de şerî'atı hafife alan, "Sofuların namazı varsa bizim de niyâzımız var" kabîlinden laflar eden bir çok kendini bilmez var. şerî'atsız tarîkat olmayacağına göre bunların tarîkat ehli olma iddiâları da kuru bir iddiâdan ibâretdir.
Dîn, muhabbetle ibâdetden ibâretdir. Sizinkiler ibâdet dediler muhabbeti terkettiler, bizimkiler de muhabbet dediler ibâdeti terk ettiler, işte onun için bu hâle geldik.
Bektâşî babasının sizinkiler dediği, dînin zâhiri ile meşgûl olan hocalar, âlimler, bizimkiler dediği de namazsız-abdestsiz bektâşîler ya da diğer birçok tarîkatın içinde yuvalanan bektâşî meşreblilerdir. Baba erenlerin 40 yıl önceki bu tesbîti hem çok yerinde hem de hâlâ geçerliliğini koruyor. şöyle ki :
Ehl-i şerî'at diye bilinen zümre, o gün de bugün de, şerî'atın sırf zâhirini alıp, bunu halka kuru kuruya anlatıyorlar. İçinde muhabbet olmadığı için de bu şekilde sunulan şerî'at herkese tatsız-tuzsuz hattâ acı geliyor. İbâdetler angarya gibi yapılıyor, yapılan ibâdetlerden bir feyz alınmıyor, manevî bir ilerleme sağlanmıyor.
Ehl-i tarîkat denilen zümrenin içinde de şerî'atı hafife alan, "Sofuların namazı varsa bizim de niyâzımız var" kabîlinden laflar eden bir çok kendini bilmez var. şerî'atsız tarîkat olmayacağına göre bunların tarîkat ehli olma iddiâları da kuru bir iddiâdan ibâretdir.