- Katılım
- 19 Mart 2019
- Mesajlar
- 8,750
- Tepkime puanı
- 45
- Konum
- Diyarbakır
- Cinsiyet
-
- Bay
- Takım
- Galatasaray
EY NEFİS, SEN ATEşE LÂYIKSIN!
Bir bayram sabahı idi. Âleme ışıklar saçan yüce şeyh Bâyezid-i Bestâm Hazretleri hamama gitmişlerdi...
Gusül etmiş, kokular sürünmüş, tertemiz elbiseler giymiş ve çıkmıştı. Az sonra sokağın birine dalıp ağır ağır ilerlemeye başladı... Tam o ân, birisi bir evden dikkatsizlikle o arifler sultanının başına bir leğen külü döküverdi...
Yüce Pirin beyaz sangı, san küle bulandı, üstü başı toz duman hâlini aldı...
Kızmak ne kelime?
O derhal elini yüzüne sürdü, Yüce Allah'a hamd etti. Nefsine hitaben dedi ki.
Ey nefis!. Ben ateşe lâyıkım. Başıma kül döküldü
diye kızar mıyım?...
İşte büyüklük!... işte Islâmm altınla doldurduğu kalb-lerdeki saffet ve ulviyet!,..
Bir bayram sabahı idi. Âleme ışıklar saçan yüce şeyh Bâyezid-i Bestâm Hazretleri hamama gitmişlerdi...
Gusül etmiş, kokular sürünmüş, tertemiz elbiseler giymiş ve çıkmıştı. Az sonra sokağın birine dalıp ağır ağır ilerlemeye başladı... Tam o ân, birisi bir evden dikkatsizlikle o arifler sultanının başına bir leğen külü döküverdi...
Yüce Pirin beyaz sangı, san küle bulandı, üstü başı toz duman hâlini aldı...
Kızmak ne kelime?
O derhal elini yüzüne sürdü, Yüce Allah'a hamd etti. Nefsine hitaben dedi ki.
Ey nefis!. Ben ateşe lâyıkım. Başıma kül döküldü
diye kızar mıyım?...
İşte büyüklük!... işte Islâmm altınla doldurduğu kalb-lerdeki saffet ve ulviyet!,..