- Katılım
- 19 Mart 2019
- Mesajlar
- 8,750
- Tepkime puanı
- 45
- Konum
- Diyarbakır
- Cinsiyet
-
- Bay
- Takım
- Galatasaray
Peygamber Efendimiz'in Ramazân-ı şerîfle İlgili Hutbesi
Selmân-ı Fârisî (Radıyallâhu Anh)dan şöyle rivâyet edilmiştir:
Rasûl-ü Ekrem Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şa'bân ayının son günlerinde bize verdiği bir hutbede şöyle buyurdu:
"Ey insanlar! Büyük ve mübârek bir ay yaklaştı, gölgesi başınızın üstüne düştü. Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allâh(-u Te'âlâ) o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazı meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan, başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır. Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer.
Bu ay, Allâh(-u Te'âlâ) için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da cennettir.
Bu ay, yardımlaşma ayıdır. Bu ay müminlerin rızkını artıracak aydır.
Bu ayda her kim oruçlu bir mü'mine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş, günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtuluşuna vesile olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur.
Ashâb-ı Kirâm (Rıdvânullâhi Te'âlâ Aleyhim Ecma'în)den bazıları: "Ya Rasûlellâh, hepimiz oruçluya iftar edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz" dediler. Bunun üzerine Rasûl-ü Ekrem Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): "Allah bu sevabı bir tek hurmayla, bir içim suyla, bir yudum sütle oruçlu mümine iftar ettirene de verir" buyurdular ve hutbelerine şöyle devam ettiler:
Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennemden kurtuluştur.
Bu ayda kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse, Allâh(-u Te'âlâ) da onu affeder ve Cehennemden uzak tutar. Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasleti fazlasıyla bulundurmaya çalışınız. Bu dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı edersiniz, diğer ikisinden ise hiçbir zaman ayrı kalamazsınız:
'Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi, kelime-i şehadete devam etmeniz, diğeri de Allâh(-u Te'âlâ)dan mağfiret dilemenizdir. Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah (Celle Celâluhû)dan Cenneti istemek, diğeri de Cehennemden Allâh(-u Te'âlâ)ya sığınmaktır.
Her kim oruçluya bir yudum su verirse, Allâh(-u Te'âlâ) da ona benim mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki, Cennete girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir."
Münzirî, et-Terğîb ve't-Terhîb, No:1503