- Katılım
- 2 Ocak 2021
- Mesajlar
- 9,432
- Tepkime puanı
- 8
- Cinsiyet
-
- Bayan
- Takım
- Galatasaray
İnorganik ve Organik Bileşenler
Canlıların yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştirmek için gerek duydukları bileşenlere temel bileşenler denir. Canlıları oluşturan temel bileşenler; inorganik bileşenler ve organik bileşenler olmak üzere ikiye ayrılır. Ototrof canlılar organik maddeleri, inorganik maddeler kullanılarak kendileri üretilirler.Bu konuda
- Canlıların temel bileşenlerinin sınıflandırılmasını
- İnorganik ve Organik bileşikleri, çeşitlerini ve özelliklerini
Karbon, hidrojen, oksijen, azot, fosfor ve kükürt bütün canlıların kullandığı temel moleküllerdir. Canlıları oluşturan temel bileşenler; inorganik bileşenler ve organik bileşenler olmak üzere ikiye ayrılır. Bu bileşenler canlıların; metabolizma için gerekli olan enerjinin üretilmesinde, metabolik faaliyetlerin düzenlenmesinde, hücre yapılarına katılmada, kısacası yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştirmek için gereklidir.
İnorganik bileşenler
İnorganik bileşenler canlıların vücudunda sentezlenemez ve her canlı dışarıdan hazır olarak alır. İnorganik bileşenler genellikle hücre yapısına katılmada veya enzimleri oluşturmada kullanılır. Başlıca inorganik bileşenler; mineraller, asitler, bazlar, tuzlar ve hayatımızın olmazsa olmazı sudur. İnorganik bileşenler canlıya enerji vermez ve sindirilmeye ihtiyaç duymadan canlının vücuduna karışır.Mineraller
Canlıların yapısında az da olsa minerallere gereksinim duyulur. Bu minerallerin her canlıda farklı kullanım alanları vardır.İnsan vücudunda bulunan minerallerin önemli fonksiyonları:
- Vitamin ve hormon gibi moleküllerin yapısına katılır.
- Kanın ozmotik basıncının ayarlanmasında görev yapar.
- Kas kasılmasında ve sinirlerde uyartı iletiminde rol oynar.
- Bazı enzimlerin yapılarına katılarak katalizör görevi yapar.
- Kemik ve diş yapısına katılıp dayanıklılık sağlar.
Mineralin Adı | Bulundukları Besinler | Canlıdaki İşlevi |
---|---|---|
Demir (Fe) | Baklagil, pekmez, yeşil sebze, kuru kayısı, kuru üzüm, balık, et, yumurta | Kanda oksijen taşınmasını sağlayan hemoglobinin yapısına katılır. Eksikliğinde kansızlık (anemi) görülür. |
Magnezyum (mg) | Baklagil, tahıl, soğan, balık, kırmızı et, süt, yumurta | Klorofilin yapısına katılır. Kemiklerin yapısına katılır. Dişleri güçlendirir. Kasların kasılmasını kolaylaştırır. |
Sodyum (Na) ve Klor (Cl) | Zeytin, ekmek, ıspanak, et, peynir, yumurta, sofra tuzu | Vücudun su dengesinin sağlanmasında rol oynar. Kas ve sinir sisteminin çalışması için gereklidir |
Kalsiyum (Ca) | Zeytin, kereviz, maydanoz, peynir ve yumurta, süt ürünleri | Vücutta en fazla bulunan mineraldir. Kemik ve diş yapısına katılır. Kas kasılmasında görev alır. Sinirlerde görev yapar. Kanın pıhtılaşmasında rol oynar. |
Fosfor (P) | Ceviz, fındık, badem, baklagil, kurutulmuş meyve, peynir, süt, yumurta, süt ürünleri | Vücutta fazla bulunan minerallerdendir. DNA, RNA ve ATP’nin yapısına katılır. Kemik ve diş yapısına katılır. |
Potasyum (K) | Zeytin, muz, patates, enginar, balık, süt, yumurta | Sinir sisteminin sağlığı için gereklidir. Kan basıncını düzenler. Vücudun su oranının düzenlenmesinde rol oynar. |
İyot (I) | Balık ve diğer deniz ürünleri, iyotlu tuz | Tiroid bezinden salgılanan tiroksin hormonunun yapısına katılır. Eksikliğinde guatr oluşur. |
Su
Su tüm canlıların temel maddelerinden biridir. İnsan vücudunun üçte ikisi sudur. Hücre içinde, hücreler arasında, kanda su bulunur. İnsan vücudunda % 10 su kaybedildiğinde hayati tehlike başlar. Bu kaybedilen su oranı % 20′ye ulaştığında ölüm meydana gelir.Biyokimyasal reaksiyonların gerçekleşmesi ancak sulu bir ortamda olur. Enzimlerin çalışabilmesi için hücrede belirli bir oranda su bulunması gerekir (en az % 15).
Su iyi bir çözücüdür. Besin maddelerinin hücre içine alınması ve artık maddelerin atılışı ancak bu maddelerin erimiş olmalarıyla sağlanır. İnsan gibi canlılarda vücut ısısının ayarlanmasında su çok önemli bir rol oynar.
Asitler – Bazlar – Tuzlar
Bir çözeltinin asitliğini ve bazlığını içindeki H+ ve OH–iyon derişimleri belirler. Çözeltilerin asit ve bazlığını ölçmek için pH cetveli kullanılır.
Asitler
Suda iyonlaştıklarında; hidrojen iyonu (H^+H+ veya (H_{3}O)^+(H3O)+) veren maddelere denir. Örneğin suyun HCl ile tepkimesi sonucu, hidrojen derişimi artar. Yani HCl asittir.Asitlerin genel özellikleri :
- Tatları ekşidir
- Turnusol kağıdını kırmızıya çevirirler
- Bazlarla tepkimeye girdiklerinde tuz ve su oluştururlar
- Çözeltileri elektrik akımını iletir.
- Yakıcı ve parçalayıcıdırlar.
Bazlar
Suda çözündüğü zaman OH‾ (Hidroksil) iyonu veren bileşiklerdir. Örneğin suyun NH_3NH3 ile tepkimesi gözlemlenirse ortamdaki OH– arttığı gözlemlenir. Yani NH_3NH3 bazdır.Bazların genel özellikleri :
- Turnusol kağıdının rengini maviye dönüştürürler.
- Tatları acımsıdır.
- Genellikle suda çözünürler ve çözeltileri elektrik akımını iletir.
- Sulu çözeltileri ele kayganlık hissi verir.
- Metallerin büyük çoğunluğuna etki etmezler.
- Genelde temizlik için kullanılırlar.
Tuzlar
Asitlerle bazların birleşmesi ile oluşan maddelerdir. Hücreler ve hücre dışı sıvılar çeşitli mineral tuzlarını içerirler. Bunların en önemlileri sodyum, potasyum, kalsiyum ve magnezyum tuzlarıdır. Tuzlar vücut sıvılarının pH değerini ve osmotik basıncını dengelenmede görevlidir.Organik Bileşenleri
- Yapılarındaki temel element C (Karbon)dur. Karbondan sonra en çok bulunan elementler H (Hidrojen) ve O (Oksijendir). Ancak içinde oksijen bulunmayan organik bileşiklerde vardır.
- Bunların dışında birçok organik bileşikte N (Azot), P (Fosfor), S (Kükürt) gibi elementlerde bulunur.
- Genellikle çok sayıda atom içeren büyük moleküllerdir.
- Hücrede; yapı maddesi, enerji verici, metabolizma düzenleyici ve denetleyici olarak görev yaparlar.
- Ototrof canlılar organik maddeleri inorganik maddeler kullanılarak kendileri üretilirler. Örneğin bitkiler.
- Karbonhidratlar, yağlar, proteinler, vitaminler, nükleik asitler ve atp canlılarda bulunan en önemli organik bileşiklerdir.
- Organik moleküller hücre yapı maddesi olarak belirli bir sırayla kullanılır. Bu sıra “Proteinler -> Yağlar->Karbonhidratlar-> Vitaminler ->Nükleik asitler” şeklindedir.
- Organik moleküller hücre enerji maddesi olarak belirli bir sırayla kullanılır. Bu sıra ”Karbonhidratlar->Yağlar->Proteinler” şeklindedir.
- Organik moleküllerin içerdikleri enerji miktarına göre çoktan aza doğru şöyle sıralanır: “Yağlar->Proteinler->Karbonhidratlar“