hususi
(husu:si
, Arapça ?u????
1. sıfat Özel:
"Kadıköy vapurunun hususi kamarasında, boyları birer metreyi aşmayan bir müvezzi kalabalığı kaynaşıyor." - Necip Fazıl Kısakürek
2. zarf Özel olarak, özel bir biçimde:
"Annemle babam dört gün içinde üç defa hususi konuştular." - Aka Gündüz
(husu:si
1. sıfat Özel:
"Kadıköy vapurunun hususi kamarasında, boyları birer metreyi aşmayan bir müvezzi kalabalığı kaynaşıyor." - Necip Fazıl Kısakürek
2. zarf Özel olarak, özel bir biçimde:
"Annemle babam dört gün içinde üç defa hususi konuştular." - Aka Gündüz