Orta Çağ Felsefesi: İslam Felsefesinde El Kindi'ye Göre Aklın Özellikleri Nedir?

DaiSy

Forum Üyesi
Katılım
1 Mayıs 2020
Mesajlar
187
Tepkime puanı
0


FelsefeIleIlgilidir.md.jpg


Orta Çağ Felsefesi: İslam Felsefesinde El Kindi'ye Göre Aklın Özellikleri Nedir?


Kindî insan aklının soyutlama ve bilgi üretme sürecini Aristoteles ile onun Grek yorumcuları olan İskender Afrodisî ve Themistiustan farklı bir sınıflandırma ve adlandırma altında yorumlamıştır. (1) Kindînin sürekli fiil halindeki akıl (el-aklüllezî bil-fil ebeden) adını verdiği etkin akıl, insana dışarıdan etki eden bir şey değildir. Maddeden bağımsız soyut bir cevher olan nefis, varlığın tür ve cinslerine ait tümel kavramları algılayıp onlarla özdeşleşir ki insan aklını güç halinden fiil alanına çıkaran işte bu tümeller olup etkin akıl (bilfiil akıl) işlevi görürler. Filozofun bu yorumunu dile getiren ifadesi şöyledir: Nefis türlerle birleşince fiil halinde akıl olur; birleşmeden önce ise kuvve halinde akıldır. Her şey bir başka şey için kuvve halindedir; onu fiil alanına çıkaran bir başka şeydir. Nefsi kuvveden fiile çıkarıp fiil halinde akıl durumuna getiren -yani varlığın küllî olan tür ve cinsleriyle birleştiren- bizzat o küllî kavramlardır. Külliler nefisle birleşince nefis akletmeye [düşünce üretmeye] başlar yani varlığa ait kavramlar onda bulunduğu için bir bakıma o [aktif] akıl sayılır. Küllî kavramlar nefiste kuvveden fiile çıktığına göre, onlar nefiste kuvve halindeki müstefâd akıl durumundadırlar. İşte nefsi kuvveden fiile çıkaran sürekli fiil halindeki akıl bu akıldır

Aktif akıl yorumuyla Kindî, İbn Rüşd ile birlikte, Meşşâî felsefenin önde gelen diğer temsilcileri Fârâbî ve İbn Sînâdan ayrılmış olmaktadır. Daha sonra ele alınacağı üzere gerek Fârâbî gerekse İbn Sînâ sürekli fiil halindeki etkin akla epistemolojik işlevinin yanında biri ay feleğinin aklı sayarak kozmolojik, diğeri vahiy meleği Cebrâil ile özdeşleştirerek de teolojik olmak üzere iki işlev daha yüklemiştir. Oysa İbn Rüşd gibi Kindîde etkin aklın sadece epistemolojik konum ve işlevinin olduğu görüşündedirler.

Kindîye göre insanın doğuştan sahip olduğu güç halindeki akıl (el-akl bil-kuvve) tümel kavramları algılamadığı yani sürekli fiil halindeki akıl ona etki etmediği sürece pasif bir güç durumundadır. Sürekli fiil halindeki aklın etkisiyle güç halindeki akıl soyutlama yaparak kavram ve bilgi üretmeye başlar. (3) Bu aşamada artık fiil alanına çıkan müstefâd akıl (el-aklüllezî harece minel-kuv-ve ilelfil) söz konusudur. Akıl ile kavram (akıl ve makul) birleşip özdeşleştiği için istediğinde bilgi üretebilen bu aklın en belirgin özelliği, varlığa ait cins ve türleri yani tümeller ile önsel bilgileri algılamasıdır. (4) Kindînin dördüncü sırada zikrettiği beyânî veya zâhir akıl (el-aklül-beyânî eviz-zâhir) bir önceki yani müstefâd aklı n aktif durumudur. Filozof bunu, herhangi bir alanda bilgi sahibi olan birinin, mesela yazı yazmayı bilen kimsenin bizzat yazarak bildiğini göstermesi örneği ile açıklar. (Kindî, 2002: 260-261). Özellikle bu son aşamadaki beyânî veya zâhir akıl Kindînin tasnifine özgü olup ne önceki yorumcular da ne de sonraki meşşâilerde görülür.
KAYNAK: FELSEFE TARİHİ KİTABI


 
Moderatör tarafında düzenlendi:
İçerik sağlayıcı "paylaşım" sitelerinden biri olan Harbimekan.Com Forum, Eğlence ve Güncel Paylaşım Platformu Adresimizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Harbimekan.Com sitesindeki konular yada mesajlar hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler için info@harbimekan.com yada iletişim sayfası üzerinden iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 3 Gün (72 Saat) içerisinde Forum yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacaktır.

Bu Site, Bilim ve Sağlık Haber Ajansı Üyesidir.

Yığıntı - 8kez - kaynak mağazam - Uğur Ağdaş