Neden Kendimize Uygun Erkeği Bulamıyoruz

RebeL

Forum Üyesi
Katılım
21 Mart 2019
Mesajlar
129
Tepkime puanı
0
Takım
HataySpor
İlişkilere başlarken çok güzel hayaller kurar ve bunların gerçekleşmesi için kendimiz elimizden geleni yapar ve karşımızdaki kişiden bir şeyler yapmasını bizim arzularımıza hitap etmesini bekleriz.
Bu durum çoğu zaman belli bir süre bizi tatmin eder gibi görünür. Çoğu zaman ilişkinin rayına girmesi için çaba gösteriyor ve çoğunlukla sabrediyor diğer deyişle tahammül ediyor sabır gösteriyoruz.
Fakat çoğunlukla bu çabamız ya bizi mutsuz ediyor ve ilişkiye son verme yoluna gidiyor, bazen de bu duruma da katlanarak mutsuz bir ilişki içerisinde yuvarlanıp gidiyoruz.
Peki ilişkilerimizin ne kadar çabalasak da kötü gitmesinin istediğimiz gibi olmamasının nedeni nedir ?

İlişkiler neden mutsuz eder

İlişkilerin bizi neden mutsuz ettiğini bugüne kadar edindiğimiz deneyimler ve aldığımız profesyonel danışmanlıklar doğrultusunda öğrendiklerimiz ile sizinle paylaşmak istiyoruz.
Değiştirme çabası içerisine girme hatası
Değiştirme çabası istediğimiz gibi bir ilişki yaşayabilmeyi hedefleyerek, çoğunlukla karşımızda ki kişinin istediğimiz gibi olması arzu etmemiz nedeni ile yaptığımız bir davranış biçimi. Fakat bu davranış biçimi hiç bir zaman olumlu bir sonuç vermemekte ve tam aksine bizleri çok daha mutsuz etme sonucuna ulaşmakta. Nedeni ise çok basit temele dayanıyor.
Karşımızdaki kişiyi tanımadan ilişkiye başlıyoruz ve bu durumu bir süre sonra fark ediyoruz. Bir insanı tanımadan sevmek mümkün olmadığından onunla ilişkiye başlamak konusunda gösterdiğimiz acele bir süre sonra ilişkinin ilk zamanlarında ki tansiyon düşmeye başladıkça bizlerin karşımızdaki erkeği tanıma ve hoşumuza gitmeyen bazı davranış biçimleri göstermesine , karakteristik özelliklerinin bazılarının bizlere uymadığını görmemize neden oluyor. Bu sorunu yaratan genelde ilişki başlangıcında her iki tarafında yani hem bizim hem de karşımızda ki erkeğin en iyi yönlerini biraz köpürterek birbirine göstermesi ve bir süre sonra ilişki sınırlarına girilmesi ardından maskelerin düşmesi kısaca oyunun bitmesi ve herkesin özüne dönüş yapması. Burada sorun çoğunlukla karşımızdaki erkekte gibi algılar ve bu doğrultuda değiştirme refleksi gösteririz.
Bu durumun sonucu genellikle 2 şekilde sonuçlanmakta;
Karşımızdaki kişi asla değişmeme direnci gösterir ve siz sürekli olarak değişim konusunda farklı yöntemler denemeye başlarsınız. Bir süre çaba sarf eder sizin istediğiniz şekilde olmaya ya da görünmeye ardından bu onu ilişkiden soğutur veya sizi yorar Tartışmalar başlar ve artarak devam eder bir süre sonra kaçınılmaz son, AYRILIK !
Karşınızdaki kişi duruma ayak uydurur başka bir deyişle öyle görünür size öyle gösterir. Çünkü kişi içerisinde var olmayan bir yönde değişemez yada farkı bir kişi olamaz. Eğer değişim süreci onun hamuruna uygunsa değişebilir farklılaşabilir ki bu aslında değişim değil kendini bulmaktır. Dolayısı ile bir süre sonra özüne ve kendi yaşam yolculuğunun rotasına döner ve yaşamaya başlar. Burada çok önemli olan nokta ise o sizin değiştirme çabanızı biliyor ve o na göre kendini değiştirmeye çabalıyor ya da değişiyormuş gibi göstererek yalan söylüyor bir şeyler gizliyordur. Arada sırada küçük fireler verir ve sizin uyarılarınız yönlendirmeleriniz ile yada büyük tartışmalar sonucu istediğiniz gibi olduğunu gösterir sizlere. Kısaca yalanda ustalaşmaya başlar. Sonuç ise kaçınılmazdır siz arada sırada hayal kırıklıklarına uğrarsınız, normal şartlarda pek mümkün değildir ama sürekli kontrol ettiğiniz ve sürekli olarak hatalar yapan bir insanı düzeltmek zorunda kaldığınız bir yaşamınız olur ve MUTSUZ olursunuz. Yada eninde sonunda ki bu genelde olandır , kocaman bir olay patlak verir ve siz her şeyin YALAN olduğunu anlarsınız ve yine, AYRILIK ! .

Hem kadınların hem de erkeklerin ortak yanlarından biri yalnız kalmama arzusudur. Bu sebepten dolayı genellikle yalnızlık içeren bir duruma girmemek için içerisinde bulunduğumuz ruh halinden kurtulmak için ilişki yaşama refleksi gösteririz. Bu genellikle bir ilişkinin ardından hemen başka bir ilişki yaşamak refleksinin yanı sıra, evden, aileden uzaklaşmak (evlilik baskısına evlenerek son vermek için bir an önce atmak, yada kendi düzenini, kurmak gibi ) yalnızlıktan korkmak yada sıkılmak veya tensel temas ihtiyacı içerisinde olmak gibi bir çok farklı nedenler olarak sıralanabilir.
Yaşanan bir ilişkinin bitmesinin ardından başka bir ilişkiye adım atmak çok rastlanan bir ilk tepkidir. Fakat bu durumun çok farklı ve olası olumsuz sonuçları vardır.
Öncelikle sizlere insanların yaşadıkları her ilişkinin onlarda bir çok iz bıraktığını unutmamak gerekmektedir. Buna örnek vermek gerekirse bir ilişki 2 taraftan birinin aldatması sonucunda bitmişse bu durum aldatan tarafta da aldatılan tarafta da farklı farklı bir çok duygusal prensibin oluşmasına neden olmakta. Kimisi güvensizliklerle ilişkilerini inşa etme şeklinde prensipler oluşturmakta, kimi insan ise kendine güven yıkımına uğramakta ,boş vermiş ve her olasılığı kabul etmiş bir duygusal prensip refleksi gösterebilmekte ve sonraki ilişkileri bu şekilde yürütme gayretine girebilmektedir.
Burada durum aslında o kadar basit değildir çünkü sonraki ilişkiler konusunda mutluluğu veya mutsuzluğu belirleyen şey kişinin önceki ilişkiler ardından kendince belirlediği aşk prensipleridir. Sakın çu yanılgıya düşmeyin önce ilişki yaşanan kişinin kimliğini diğeri ile kıyaslamaktan bahsetmiyoruz, kendi içimizde belirlediğimiz karar aldığımız yada zorla karar aldırıldığımızı zannettiğimiz ama aslında kendi tercihlerimizdir. İşte tam bu noktada oluşturduklarımız MUTSUZ İLİŞKİNİN TEMELİNİ ATIYOR.
Çünkü genellikle bir ilişki bitmesinin ardından KENDİNE GÜVEN kaybı yaşanıyor ve DAHA İYİ BİR ADAM bulamayacağımız duygusunu içimize ekiyor ve DAHA VASAT ADAM BULURUM ve 1. maddeyi uygularım yani değiştirmeye çalışırım refleksi devreye giriyor.
Sonuç ise bu durumu fark edene kadar sürekli aşağıya indiğiniz bir piramit gibi bir adım aşağıya atınca seçenekler çok daha fazla gibi görünüyor fakat size uygun olan erkeği bulma ihtiyacınızdan da bi o kadar uzaklaşmış oluyorsunuz ve genellikle içinizdeki DUR KADIN NE YAPIYORSUN, BU İLİŞKİ YÜRÜMEZ! sesini göz ardı ettikçe ediyor ve bir süre sonra yaşanan ilişki tecrübelerinin oluşturması gerektiği gibi sürekli istediklerimizi ihtiyaç duyduklarımızı bize verenler değil tam aksine bizi kendimizden utanacağımız pozisyonlara sokmamıza neden olan adamlarla garip ilişkilerin içerisinde buluyor ve ardından ya vazgeçiyor yada duruma razı gelip o garip ilişkiyi hiç istemediğimiz bir pozisyonda devam ettiriyoruz.
Sonuç : KADINLIĞIMIZDAN VAZGEÇMEK
Aileden uzaklaşmak için bir ilişkinin kollarına kendini bırakmak
Bu konu özellikle bizden önceki nesiller için çok geçerli bir durumdu fakat halen aynan yaşadıklarından ders almamış olan bazı aynı önceki nesiller bu baskıları biz çocuklarına yaparak kendi yaşadıkları durumun içerisine farkında olmadan istemeden veya bilerek fazla sözde size öğrettiklerine güvenerek atıveriyorlar.
Sizlere bunları çok da fazla ayrıntılı şekilde ayrıntılandırmayacağız. Çevrenizdeki insanlara bir bakın ve şunu kendinize sorun cevabı bulacaksınız

ÇEVRENİZDEKİ İNSANLARIN HEPSİNİN İLİŞKİLER VE EVLİLİK HAKKINDA AYNEN SİZİN GİBİ HAYALLERİ İSTEKLERİ VE BEKLENTİLERİ VARDI, HANGİSİ BU HAYALLERİN NE KADARINI YAŞIYOR ?
Yani çevrenizde yalan söylemeyen, dürüst, elegan, kariyerli, çok anlayışlı ve şefkatli, gereğinde sizi aslanlar gibi koruyan, ailesine bağlı, gözü asla dışarıda olmayan, her durumla başa çıkabilen, sizi yücelten ileri gitmeniz konusunda destek olan, hangi olay olursa olsun olgunlukla hareket eden, temiz, yeri geldiğinde bir kedi yeri geldiğinde panter, yatakta panter, dediğinizi yapan ama kimi zaman da yeri gelince hayatım bu sefer benim dediğimi yapıyorsun deyince sizi dizginlemesini bilen.
Yorum sizin

Kendinizi tanıyın
Kendinizi tanımanız mutlu bir ilişkinin yanı sıra çok mutlu bir hayatın anahtarı. Bakın daha açıklayıcı olacağım , ailenizin size anlattığı olması gerekenlerin yanı sıra sizin istekleriniz ve içinizden gelen arzularınız var bunları keşfedin. Bu keşfi yaparken gerçekten ne istediğinizi iyi belirleyin. Çevrenizdeki insanların olması gerekenleri veya gururunuzu okşayan sizin olduğunuzu size empoze ettiği yani ikna etmeye çalıştığı kişi olmadığınızın bilincinde olun. Başta hoş gelse de bir süre sonra sizi olmadığınız bir kişi olarak olmadığınız bir durumun içine sokacaktır.
Anlık duygularımızı yaşamayı tercih etsek de aslında içinde bulunduğumuz durumu farkında olmalı ve durumu yüceltme veya küçültme çabası içine girmeden yaşamalıyız.
Her insan hata yapabilir ve hatta hata yapmaya hakkı vardır. Kendinizi ne hatalara mahkum edin ne de çok fazla suçlayın. Unutmayın kimse hatasız değildir ve herkes hayatı boyunca bilinse de bilinmese de bir öok hata yapar. Bunların çoğu tecrübedir , yürünen yolda yanılmak isteyerek yada yaptığının çok bilincinde olmayarak davranmaktır. hata değildir.
Bilerek ve isteyerek bir insanı öldürmüş bir insanmış gibi kendinizi utandırmayın cezalandırmayın. Bu çok daha büyük mutsuzluklara ve gerçek hatalara yol açacaktır. Hem olası ilişki hayatınızı hem de geri kalan yaşamınızı sakatlayacaktır. Hatayı anlayıp kendinizi bu hatayı neden yaptığınızı bularak doğru noktada değerlendirip kişiliğinizin gelişimine yardımcı olun

Hedefiniz mutluluk olsun, mutsuzluktan beslenmek önce her konuda kendini suçlayarak, iyiliğe layık görmeyerek başlar UNUTMAYIN!
 
İçerik sağlayıcı "paylaşım" sitelerinden biri olan Harbimekan.Com Forum, Eğlence ve Güncel Paylaşım Platformu Adresimizde 5651 Sayılı Kanun’un 8. Maddesine ve T.C.K’nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Harbimekan.Com sitesindeki konular yada mesajlar hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler için info@harbimekan.com yada iletişim sayfası üzerinden iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 3 Gün (72 Saat) içerisinde Forum yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacaktır.

Bu Site, Bilim ve Sağlık Haber Ajansı Üyesidir.

Yığıntı - 8kez - kaynak mağazam - Uğur Ağdaş